Genel Anlamda İnsan Hakları ve/veya Kişilik Hakları;
Kişilik hakkı ‘’insan hakları’’ kavramı çerçevesinde uluslararası hukukta tüm yönleriyle düzenlemelere bağlanmıştır. İnsan Hakları kavramı; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi insan hakları konusunu kendisine uzmanlık alanı olarak belirlemiş bir mahkemenin kurulmasını sağlamış çağdaş bir kavramdır. İnsan hakları uluslararası hukukta daha çok savaş mağdurları, azınlık ve/veya etnik grupların haklarının korunması ve ihlallerinin yaptırıma bağlanması şeklinde görülmektedir. Uluslararası hukukta görülen bu gelişmelerin yansımalarını tüm çağdaş hukuk sistemlerinde, bağımlı olarak çalışanların ilişkilerinin düzenlendiği ilgili uluslararası sözleşmelerde, pozitif hukukta ise Anayasal ve yasal düzenlemelerde görebilmekteyiz. Söz konusu olan yansıma, bağımlı çalışma ilişkilerinde insan hakkı kendini çalışanın iş hukuku anlamında ‘’işçinin kişilik hakkı’’ olarak ele alınmaktadır1.
Bu bağlamda kişilik hakkı kişinin maddi, manevi ve iktisadi haklarının tamamını kapsayan mutlak haklardandır2. Kişilik haklarının veya kişilik değerlerinin korunmasını sağlayan mutlak emredici kurallar değişik hukuk kaynaklarında yer almıştır3. Bunların en başında temel norm niteliğinde olan anayasal düzenlemeler gelmektedir. 1982 Anayasasının, 10. maddesinde eşitlik ilkesi düzenlenmiştir.
1982 Anayasasının 10. Maddesinde eşitlik ilkesi4 düzenlenmiştir. Anayasanın 12. maddesinde şahsın temel hak ve hürriyetleri güvence altına alınmıştır. Yine Anayasanın 40 maddesinde hak ve özgürlüklerin korunması hükme bağlanmıştır5. Bunun yanında kişi dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkı(An. m.17), zorla çalıştırma yasağı (An. m.18), kişi hürriyeti ve güvenliği (An. m.19),özel hayatın gizliliği ve korunması (An. m.20), haberleşme hürriyeti (An. m.22), din ve vicdan özgürlüğü(An. m.24), düşünce özgürlüğü (An. m.25, 26), hak arama özgürlüğü(m.36) gibi özgürlük alanları anayasal düzenlemelerle belirlenmiştir6.
Anayasal düzenlemelere uygun olarak kişiliğin korunmasına ilişkin emredici kanuni düzenlemeler ise MK. m.23, 24, 25'de genel prensipler olarak ele alınmıştır. Medeni Kanunun 26 ve 27. (ismin himayesi) maddelerinde kişiliğin korunmasına ilişkin özel normlar düzenlenmiştir. Medeni Kanununun 23. maddesinde ise kişilik değerleri daha çok kişinin kendine karşı korunmuştur. Aynı maddede kişilik haklarının devredilmezlik ve vazgeçilmezlik özelliğine değinilmiştir. Bu değerlerin kişinin kendi rızası ile dahi olsa genel ahlaka ve kanuna aykırı olarak sınırlanmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir. Medeni Kanunun 24 ve 25. maddelerinde ise kişilik haklarına dışarıdan yapılan haksız müdahalelere karşı haricen korunmayı sağlayan talep ve dava hakları düzenlenmiştir7.
Çalışma Hayatında İşçinin Kişilik Hakkı